Salı, Kasım 22, 2005

çekirdek


Bugün yan sağlık ocağından konsültasyon için gönderilen 72 yaşında hipertansiyon hastası bir teyzeyi muayene ettim.Teyze Yunan vatandaşıydı. İskeçeliymiş. '74 te Kıbrıs savaşı çıkınca büyük oğlu askere gitmek istemediğinden Türkiye'ye kaçmış,ardından da küçük oğlu.Oğlanlar buraya yerleşince '82 de de ailecek göçmüşler. Kocası 25 yıl Atina'da inşaat işçiliği yapmış, emekli olmuş, maaşı kesilir diye Türk vatandaşlığına geçemiyorlarmış. Eşi üç ayda bir kendisi de her sene çıkıp giriyormuş ikamet iznini uzatmak için. Kıbrıs savaşı ve sonrasında Yunanlılardan bir fenalık görmemişler. 'İyi insanlar onlar' dedi.

Monopril plus 20mg. kullandığı halde tansiyonu 180/110 idi. Tuz yememesini söyleyince 'hı hı' dedi ama ayçekirdeği de yemeyeceksin deyince beyninden vurulmuşa döndü, her akşam yiyormuş. Hiç olmazsa tuzsuz yemesini söyledim ama pek ikna olmadı.Tedavisine Adalat chrono 30 mg. ekledim

1 yorum:

Unknown dedi ki...

dipsiz kuyuya taş atma hissinizi en azından bu yazıda kurtarmak istedim :)

Kıbrıs savaşı deyince aklıma Gazi Magosa'daki yasak bölge geldi. Bu yaz gördüm orayı, tüylerimi bu kadar ürperten başka bir yer olmamıştı.. zamanın donduğu, herşeyin havada asılı kaldığı bir hayalet şehir.. Ordu Evi'ndeki lobide otururken, köşeden saçında kelebek tokası, vatkaları, kocaman küpeleri ve aslan yelesi saçlarıyla Ahu Tuğba çıkıp gelecekmiş gibi hissetmiştim :)

ipek