Salı, Ağustos 08, 2006

Bugün ilaç yazdırmak için gelen emekli bir itfaiye müdürüyle sohbet ettik:


İtfaiyede de askeriyedeki gibi hiyerarşi, disiplin ve onbaşı, çavuş, başçavuş gibi rütbeler varmış. Şimdilerde eğitimli personel azaldığından , itfaiyeye hep belediye işçileri doldurulduğundan eski disiplin yokmuş .
Yangın yeri incelemelerinde nelere bakıldığını sordum:
Yangın büyükse, sigortadan para almak için çıkarıldığı şüphesi varsa, savcılık, kaymakamlık, itfaiye emniyet gibi kurumlardan oluşturulan 5-6 kişilik bir heyet inceleme yaparmış. Yangının başlama yeri tespit edilmeye çalışılırmış.


Bazen yarısı yanmış bir gaz bidonu ya da yanmış ağ parçaları (homojen bir kundaklama için tüm eşyaların üzerine gaz emdirilmiş ağ asıp tutuştururlarmış) bulunurmuş.O zaman işyeri sahibi sigortadan para alamadığı gibi hakkında dava da açılırmış.
Yaşadığı en etkileyici yangını sordum.
1967 kışında İzmir Liman’ına bağlı iken yanan çırçır gemisini anlattı. Amerika’ya gitmek üzere çırçır yüklenen geminin ambarlarında kaçak yolcular pamuk balyalarının arasındaki boşluklara uzanmışlar. Hareketten önceki gece uzandıkları yerde esrar içmeye kalkınca yangın çıkmış, bütün gemi yanmış. Ambardan 12 ceset çıkarmışlar.

Hiç yorum yok: